Malûm,
bu yıl Mehmet Âkif yılı. Her ne kadar ortalıkta bunu hissettirecek bir şeyler görülmüyorsa da,
resmen öyle...
Mehmet Âkif’in şiirlerinin toplamı olan Safahat, türkçenin en çok basılan
şiir kitabı. Baskı sayısı milyonlara ulaşmış bulunan Safahat’la yarışabilecek
ikinci bir kitaptan söz edilemez. 1944 yılından beri sürekli basılan bu eseri
son yıllarda bazı belediyeler, resmî kurumlar, partiler, dernekler, vakıflar ve
hatta ticarî kuruluşlar dağıtıyorlar. Birkaç senedir lüks baskıları da
yapılmaya başlandı.
Bir şekilde Safahat sahibi olan bir gencimiz, büyük şairimizin türkçenin
temel eserleri arasında sayılan bu kitabını okumak hevesine kapılırsa ne
yapmalı?
Mehmet Âkif’in döneminin sâde, anlaşılır şiir dili, bugün kolaylıkla
anlaşılamıyor. Tabiî ilk akla gelen, Safahat okumaya azmeden bu gencin bir
sözlüğü önüne koyması, takıldığı kelimeler için ona başvurması...
Türkiye’de Cumhuriyet’ten sonra sözlükçülük, dilimizin en büyük şairlerinin
yazarlarının eserlerini kolaylıkla anlaşılır kılmak üzerine kurulmadı. Aksine,
bin yıldır kullanılan, hatta günlük hayatta halkın dilinde olan birçok kelime,
o zaman dernek görünümlü, fakat resmî patentli Dil Kurumu’nun sözlüğüne
alınmadı. 15-20 bin kelimelik, ancak lise seviyesinde bir sözlüğü yakışacak kapasitede
bu sözlüğün sözvarlığının yarıdan fazlası da yeni uydurulmuş kelimelerden
oluşuyordu.
Bu şu demek: Eğer evinizde babadan, dededen kalma bir Dil Kurumu
sözlüğü varsa, bununla Safahat okumaya asla teşebbüs etmeyin, hüsrana
uğrarsınız!
Mehmet Âkif gibi büyük bir şairin anıt eseri böyle kıytırık bir sözlükle
anlaşılamaz elbette!
Tabiî zaman içinde Dil Kurumu’nun sözlüğü de değişim geçirdi. Önce uyduruma
kelimeler bakımından zengin bir sözlük oluşturulmaya çalışıldı. 1980’lere kadar
böyle bir sözlükçülük anlayışı hâkimdi. 1980 darbesinden sonra Dil Kurumu
devletleştirilince, sözlüğü de mutedilleşti, daha önce yabancı sayılarak
dışarıda bırakılmış olan bir hayli kelimenin sözlüğe girmesinin yolu açıldı.
TDK’nun Türkçe Sözlüğünün 11. Baskısı bayağı hacimli bir kitap olarak
yayınlandı. Başta 30 sayfa giriş, açıklamalar vs. sonda 100 küsur sayfalık ek
bilgilerle, taşınması güç bir tek cilt var ortada. "Ek bilgiler”de, türkçenin
tarihçesi, ekler hakkında açıklamalar yanında, ülkelerin bayrakları, ırmakların
uzunluğu gibi coğrafi malumat da –nedense- yer alıyor!
Eh Safahat okuyucusu gencimiz, artık 2761 sayfalık eseri önüne koyup
Safahat okumaya başlayabilir...
Nereden başlasın dersiniz? Sakın ilk şiir olan "Fatih Camii”nden demeyin!
Bu şişman sözlüğün foyası hemen meydana çıkmasın diyorsanız, çok meşhur,
çok bilinen ve sevilen bir şiirden başlamanız doğru olacaktır.
Mesela Mehmet Âkif’in eserleri içinde dili en sade olan Âsım’dan, Âsım’ın
da meşhur "Çanakkale şehitlerine” şiirinden başlasın.
Evet: "Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi...”
Gerçekten insanın içini ürperten, gürül gürül akan bir destani şiirle karşı
karşıyayız. İnsanın okudukça okuyası geliyor...
Süleyman Nazif bu şiiri okuyunca, "Allah’ın şehitleri olduğu gibi şairleri
de var” diye haykırmış.
Fakat o ne?
Gencimiz bazı kelimeleri bu şişkin sözlükte bulamıyor...
Mesela "müvekkel”, mesela "a’mak”...Sun’ kelimesi de bulunmayanlar
arasında. "Sun’-ı beşer”, "sun’-ı bediî” gibi tamlamalar da var ki, işi daha da
güçleştiriyor.
"İstiab”, sertleştirilerek, "istiap”a alındığı, atıf da yapılmadığı için
gencimiz bir şaşkınlık daha geçiriyor. Şiirin devamında, lebriz, iclâl,
ecram... gibi kelimelerin de sözlük dışı olduğu anlaşılıyor. Safahat okuyucusu
genç şiirin ezbere bildiği bölümünde geçen "âsâr” ve "cihat” kelimelerini de
bulamayınca şaşkınlığı katlanıyor...
Sen ki âsâra gömülsen taşacaksın...
"Eserlere gömülmek” ne demek?
TDK sözlüğünde gencimiz, "asır”ın çoğulu olan "âsâr”ı bulamıyor.
Ya "Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihat” mısraını nasıl
anlayacağız?
TDK sözlüğünde cihad "cihat” yapılmış. Bu arada "cihat” yani yönler
kelimesi de söz varlığı içinde yer bulamamış...
Neyse, gencimiz ümidini kaybetmesin. Yakın zamanda Safahat’la
ilgili iki sözlük çalışması yayınlanmış. Biri Talip Mert’in "Açıklamalı
Safahat Lügati” diğeri de Cevdet Şanlı’nın "Safahat Sözlüğü”.
Elektronik siltem: http://dogrulus.com/yazi/1658/MEHMED-AKIFIN-SAFAHATI-ICIN-SOZLUK.html
|